Gerileme Nedir? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, sadece kelimelerle kurulan bir dünya değil, aynı zamanda o kelimelerin bir araya gelerek anlam bulduğu bir evrendir. Her bir sözcük, sadece bir anlam taşımaz; aynı zamanda bir duygu, bir düşünce ya da bir zaman diliminin yankısıdır. Edebiyatçılar, kelimeler aracılığıyla insanın derinliklerine inmeye, zihinsel ve duygusal bir yolculuğa çıkmaya çalışırlar. Bir karakterin içsel çatışması, toplumsal bir sorunun yansıması ya da bir dönemin çöküşü, edebiyatın gücüyle anlam kazanır. İşte bu anlam kazanımının en belirgin örneklerinden biri de “gerileme” kavramıdır. Gerileme, yalnızca bir toplumun ya da bir bireyin fiziksel değil,…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Gerek Kelimesinin Kökü İsim mi Fiil mi? Türkçede sıkça karşılaşılan ve anlam yelpazesi geniş olan “gerek” kelimesinin kökeni, dilbilgisel sınıflandırmalar açısından önemli bir tartışma konusudur. Bu yazıda, “gerek” kelimesinin kökünün isim mi fiil mi olduğunu etimolojik ve dilbilgisel açılardan inceleyeceğiz. Etimolojik Kökeni ve Tarihsel Arka Plan “Gerek” kelimesi, Türkçeye Eski Türkçe “kärgä” (kärgä) kelimesinden geçmiştir ve bu kelime de Türkmence’de “gerek, gerekli, lüzumlu” anlamlarına gelir [1]. Türk Dil Kurumu’na göre ise “gerek” kelimesi, “gerekmek” fiilinin 3. tekil şahıs çekimi olan “gerekir” kelimesinin kısaltılmış biçimidir [2]. Dilbilgisel İnceleme: İsim mi Fiil mi? Bir kelimenin kökünün isim mi fiil mi olduğunu belirlemek…
Yorum BırakHamdolsun ve Elhamdülillah: Kalbin Şükrü, Dilin Duası Bir sabah kahveni eline alıyorsun, dışarıda güneş yeni doğmuş. Kuşların cıvıltısı, rüzgârın hafifliği, içini saran huzur… O an dilinden dökülen tek kelime: “Hamdolsun.” Bazen bir sınavdan başarıyla çıkınca, bazen sadece nefes alabildiğin için, bazen de hiçbir sebep yokken… “Elhamdülillah.” İşte bu iki kelime, insanın varoluşuna, iç dünyasına ve hayata bakışına dair en sade ama en derin ifadelerden biridir. Kelimenin Kökenine Yolculuk “Hamdolsun” Türkçede sıkça kullandığımız bir şükür ifadesidir. Arapça kökenli “Elhamdülillah” kelimesinden türemiştir. “Hamd”, övgü ve teşekkür anlamına gelir; “Allah” ise bu övgünün yöneldiği tek kudret sahibidir. Yani “Elhamdülillah” demek, “Tüm övgüler, tüm…
Yorum BırakAteş Dikeni Bitkisi Ne İşe Yarar? Felsefi Bir Bakış Filozoflar, dünyayı anlamak için sürekli bir sorgulama ve keşif arayışındadırlar. Her bir varlık, her bir olay, her bir fenomen, bilinçli düşüncenin derinliklerine inmek için birer fırsattır. Ateş dikeni bitkisi, ilk bakışta sıradan bir doğa unsuru gibi görünebilir; ancak üzerine düşündüğümüzde, bu bitkinin varlığı, insanların varoluşsal sorgulamalarına, etik meselelerine ve hatta bilgiyi nasıl inşa ettiğimize dair derin bir anlam taşıyabilir. Peki, Ateş dikeni ne işe yarar? Sadece biyolojik bir işlevi mi vardır, yoksa bizlere çok daha fazla şey mi anlatır? Ateş Dikeni ve Ontolojik Derinlik Ontoloji, varlık ve varoluşun doğasını inceleyen felsefi…
Yorum BırakGelecek üzerine düşünmek, bazen bugünü anlamaktan daha heyecan verici olabilir. Özellikle inançların ve ibadet biçimlerinin gelecekte nasıl şekilleneceğini hayal etmek, hem bireysel hem de toplumsal dönüşümlere ışık tutar. İşte bugün sizlerle “Alevi nasıl ibadet eder?” sorusunu yalnızca bugünün değil, yarının da merceğinden bakarak ele almak istiyorum. Gelin birlikte bir beyin fırtınası yapalım. Gelenekten Geleceğe: Alevi İbadetinin Köprüleri Alevi inancı, yüzyıllardır cem evlerinde gerçekleştirilen cem törenleriyle, semahıyla, deyişleriyle ve insana odaklı yaklaşımıyla bilinir. Bu ritüellerin özü; sevgi, birlik, adalet ve eşitliktir. Ancak gelecek nesiller, hızla değişen dünyada bu köklü değerleri nasıl taşıyacak? İşte tam da burada vizyoner bir bakış açısı gerekiyor.…
Yorum BırakAhşap Dolap Ne ile Silinir? Kaynakların Ekonomisi Üzerine Bir Analiz Bir ekonomist olarak bilirim ki, her tercih bir fırsat maliyetidir. İnsan yalnızca para harcadığında değil, karar verdiğinde de ekonomi yapar. “Ahşap dolap ne ile silinir?” sorusu ilk bakışta gündelik bir temizlik eylemi gibi görünse de aslında kaynak kullanımına, tüketici davranışına ve toplumsal refaha dair daha derin bir ekonomik tartışmayı içinde barındırır. Çünkü her bez, her temizlik ürünü, her damla su — sınırlı kaynaklar ekonomisinin bir parçasıdır. Tüketici Davranışları: Tercihlerin Görünmeyen Maliyeti Ahşap bir dolabı silmek için kullanılan malzeme, bireysel bir tercihi temsil eder. Bu tercih, hem maddi hem çevresel maliyetler…
Yorum BırakYabani Bakla Yenir Mi? Toplumsal Normlar ve Kültürel Pratikler Üzerine Sosyolojik Bir Bakış Bir sosyolog olarak, toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimini anlamaya çalışırken, bazen en sıradan şeyler bile derin anlamlar taşır. Bugün, hepimizin hayatında bir şekilde yer alan, ancak pek çoğumuzun üzerinde durmadığı bir konuyu ele alacağım: “Yabani bakla yenir mi?” Bu sorunun cevabını yalnızca biyolojik ya da botanik açıdan değil, aynı zamanda sosyolojik ve kültürel bir perspektiften de incelemek istiyorum. Günlük hayatta hemen hemen herkesin karşılaştığı, ancak sosyolojik olarak çok az tartışılan bir mesele olan yabani bakla, aslında toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler çerçevesinde çok şey anlatıyor.…
Yorum BırakSayıştay Genel Uygunluk Bildirimi Kime Sunar? Eğitim, bir kişinin hayatında dönüşüm yaratabilecek en güçlü araçlardan biridir. Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değil, aynı zamanda düşünme biçimimizi, bakış açılarımızı ve toplumsal sorumluluklarımızı yeniden şekillendirmektir. Eğitimin gücü, sadece bireylerin hayatını değil, aynı zamanda toplumları dönüştürme potansiyeline de sahiptir. Ancak bu dönüşüm, her zaman kolay bir süreç değildir. Bazen karmaşık prosedürler, hukuki düzenlemeler ve idari işlemlerle karşılaşabiliriz. Bugün, eğitim alanındaki dönüştürücü gücün ötesinde, Sayıştay Genel Uygunluk Bildirimi’nin hangi kurumlara sunulduğunu inceleyeceğiz. Bu yazı, Sayıştay’ın çalışma mekanizması ve genel uygunluk bildirimlerinin önemi üzerine bir bakış açısı sağlayacak. Sayıştay ve Genel Uygunluk Bildirimi Sayıştay, Türkiye’deki kamu…
Yorum BırakBir zamanlar, küçük bir kasabada yaşayan iki yakın arkadaş vardı: Mert ve Ela. İkisi de hayatlarında farklı yollardan geçiyor, farklı bakış açılarına sahipti. Mert, her zaman pratik ve çözüm odaklıydı; bir sorunla karşılaştığında, çözümü hemen bulmak isterdi. Ela ise her zaman duygusal ve empatik bir yaklaşım sergilerdi. O, insanları dinler ve onların hislerine değer verir, bu yüzden insanlar ona kolayca güvenebilirdi. Bir gün, kasabanın meydanında bir sohbet başlamıştı. Ela, kasaba halkının en eski dilini konuşarak, ”Haşiye ne demek?” sorusunu gündeme getirdi. Herkes sessizleşti, çünkü bu kelime kasaba halkının dilinde nadiren kullanılırdı. Mert, her zamanki gibi hemen çözüm arayarak, ”Haşiye, bir…
Yorum BırakHaşr Olursun Ne Demek? Farklı Yaklaşımlar ve Derinlemesine Bir İnceleme Merhaba sevgili okurlar! Bugün, üzerinde derinlemesine düşünülmesi gereken bir ifadeyi ele alacağız: “Haşr olursun”. Bu deyimi duymuşsunuzdur belki; fakat anlamı ve kullanımı bazen kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Hadi gelin, “Haşr olursun” ne demek, ve bu ifadeyi farklı açılardan nasıl yorumlayabiliriz, birlikte keşfe çıkalım. Erkekler genellikle daha objektif ve veri odaklı bir bakış açısına sahipken, kadınlar bu gibi ifadelerde daha çok duygusal ve toplumsal etkiler üzerine yoğunlaşırlar. Gelin, bu bakış açılarını birlikte karşılaştıralım ve siz de fikirlerinizi bizimle paylaşın! Haşr Olursun: Dini ve Toplumsal Bir Yorum İlk olarak, “Haşr olursun” ifadesinin…
Yorum Bırak